İNGİLTERE‘YE DİL EĞİTİMİNE GİTMEDEN ÖNCE BİLİNMESİ GEREKENLER

Daha önceki yazımda neden Brighton’da eğitim almak isteyebileceğinizi sizlere sunmuştum. Bu yazımda ise sadece Brighton’da değil İngiltere genelinde yurtdışı dil eğitimi (Kaplan Dil Okulu, EC Dil Okulu vb. gibi okullarda) almadan önce ve bu süreç esnasında yapılması gerekenleri yine kendi deneyimlerimi göz önünde bulundurarak sizlere aktarmaya çalışacağım.



Yurtdışında dil eğitimi almaya karar verdiğinizde yapmanız gereken ilk şey bir ülke ve daha sonrasında bir şehir/eyalet belirlemek olmalıdır. Bu seçimi yaparken sosyal yaşamınızı ve yaşam biçiminizi göz önünde bulundurarak yapmalısınız. Örneğin; sosyal yaşamınızı göz önünde bulundurmanız, dil eğitiminizi denize kıyısı olan sakin bir şehirde veya gece hayatı olan parlak ve hareketli bir şehirde almanızda önemli bir etken olmalıdır. Aynı zamanda edinmek istediğiniz yabancı dili, çok milletli bir şehirde mi yoksa sadece o dili konuşanlardan oluşan bir şehirde mi öğrenmek istediğiniz de diğer bir önemli etkendir. Bunlara karar verdikten sonra kendinize güvenilir, prestijli ve deneyim sahibi bir yurtdışı eğitim danışmanlığı acentesi seçmelisiniz. Bu acentenin sizin için uygun gördüğü alanında uzmanlaşmış, tecrübeli bir danışman size yardım olacaktır. Sizin isteklerinizle okumak istediğiniz okulun sizden beklentileri, okulun gereklilikleri, fiyatları ve eğer öğrenci istiyorsa konaklama seçenekleri ve fiyatları ve öğrencinin diğer her türlü ihtiyacı konusunda danışman sizi bilgilendirecek ve size ücretsiz olarak yardımcı olacaktır. Bu seçimlerinizi de danışmanınızla birlikte yaptıktan sonra pasaport, vize, eğitim ve konaklama için gerekli olan tüm evrakları danışmanınızın size söylediği gibi eksiksiz bir şekilde tamamlamalısınız.



Vizenizi aldıktan ve dil eğitiminize başlama tarihiniz belli olduktan sonra uçak biletinizi konaklama yapacağınız adrese en yakın olan havaalanına almalısınız. Uçaktan indikten sonra karşınıza çıkacak ilk geçişte pasaportunuzun üzerine giriş tarihi basmak için görevliler bulunuyor. Ama tabi ki de bu damgayı basmadan önce sizi terletecek bazı sorular soruyorlar. “Neden İngiltere’ye geldiniz? Nerede kalacaksınız? Tam adresiniz nedir? Ne zaman döneceksiniz? Dönüş bileti aldınız mı? Banka hesabınızda bulunan miktar nedir? Aileniz ne iş yapıyor?“ Bu sorular benim karşıma çıkan büyük olasılıkla sizin de karşınıza çıkacak sorulardan bazıları. Bu ve benzeri sorulara kendinizce cevaplar hazırlayıp çalışmanızda fayda var. İngiltere veya başka bir ülke için aldığınız vize size ülkeye giriş hakkı vermeyebilir, ülkeye girişinize en son karar verecek kişi pasaport memurudur. Bunun dışında havaalanındayken yanınızda bulundurmanız gereken ve dil eğitimi aldığınız süre boyunca da yanınızda bulundurmak isteyebileceğiniz bazı belgeler mevcut. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz:
Pasaport (geçerli bir vizesi olan),
Okul kabul belgesi,
Yurtdışı seyahat sağlık sigortası (eğer mevcutsa),
Konaklama belgesi (okul davetiyesi üzerinde konaklamaya dair bilgi yoksa)



Bazı yurtdışı eğitim danışmanlıklarının öğrenciyi ineceği havaalanından gideceği konaklama adresine kadar götüreceği özel taksiler veya size adresinize ulaşırken yardım edecek bir görevli kiralama gibi bir servisi mevcut olabiliyor. Size böyle bir teklifle geldiklerinde kabul etmemenizi öneririm. Çünkü o havaalanından konaklama adresine kadar gideceğiniz kısa yol bile deneyimlemeniz gereken dilsel ve ruhsal zorluklarla dolu, en azından benim gibi ilk defa ailesinden uzaklaşıp tek başına ayakta durmaya çalışan bir insan için öyleydi. Eğer havaalanı uzaksa benim düştüğüm hataya düşmeyip, ikinci belki de üçüncü bir vesayetle ulaşmanız gereken adrese nasıl gidebileceğinizi internetten veya daha önce gitmiş olan bir yakınınızdan varsa ondan öğrenmelisiniz. Böylece havaalanına indiğinizde kendinizi yabancı ve kaybolmuş hissetmezsiniz. Havaalanında yetkililere sormanız gerekebilecek sorular olabilir. Örneğin; otobüslerin nereden kalkıp nereye gideceği, otobüsün ücreti, gideceğiniz yere en kolay ulaşım yolu, telefon numarası edinme vb. konularla ilgili ihtiyacınız olabilecek her türlü soru kombinasyonu ve olası cevaplarına İngiliz aksanının anlaşılmasının zorluğunu da göz önünde bulundurarak hazırlanmalısınız özellikle de İngilizcenize güvenmiyorsanız. Sizi anlamayan, sorduğunuz şeyi beş kere tekrarlamanızı isteyen veya tam tersi söylediğinden tek kelime bile anlamayacağınız görevlilerle mutlaka karşılaşacaksanız sakın panik yapmayın. Görevliler bu duruma zaten alışkın olduğundan onlara sakince oraya dil okulu için geldiğinizi, İngilizcenizin iyi olmadığını açık ve anlaşılır bir şekilde anlatmaya çalışın (hatta dilerseniz kendinize kalıp cümleler oluşturup bunları ezberleyebilirsiniz bile). Bu noktadan sonra konaklayacağınız adrese ulaşıp kendinizi daha güvende hissettiğinizde ve daha sonrasında dil eğitiminize başlayıp hem yabancı dilinizi hem de sosyal hayatınızı ve arkadaş çevrenizi geliştirdiğinizde kendinize olan güveninizi kazanacaksınız. Ve şunu da belirtmeliyim ki eğer iyi bir acente ile anlaştıysanız danışmanız bu süreç boyunca ve sonrasında yanınızda olacaktır. İster dil ile ilgili olsun ister evraklarla ister yurtdışında yaşamayla ilgili olsun herhangi bir problem yaşadığınızda sorununuzu çözmek için bir telefon uzağınızda bir kişinin olduğunu bilmek kaygılarınızı biraz olsun azaltacak ve sizi rahatlatacaktır.



Yukarıda kendi deneyimlerim doğrultusunda paylaştığım bilgilerin bu süreç boyunca sizlere yardımcı olmasını dilerim. Umarım eğlenceli ve başarılı bir dil eğitimi süreci geçirebilmeniz için bu yazı size ışık olur.