“Vidi Napoli e dopo muori” Napolililer şehirleri için böyle diyorlar; “Napoli’yi görmeden ölme”. Bu şehir hakkında en çok duyduğum şeylerden biri İtalya’nın her noktasından parçalar taşıdığıydı. Uçakla Napoli’ye inip havaalanından çıktığınızda metro ağı oraya ulaşmamış olduğundan dolayı sık sık Napoli merkezine doğru hareket eden otobüsleri kullanıyorsunuz. Yaklaşık 30-35 dk. lık bir yolculuktan sonra en tehlikeli aktif yanardağlardan Vezüv’ün gölgesindeki yıllardır düzenleme çalışması bitmeyen Garibaldi meydanına varıyorsunuz. İstanbul’u iyi biliyorsanız Napoli’de en çok dikkatinizi çekecek şey Istanbul’da gördüğünüz pek çok semte benzer yerlerle karşılaşmanız oluyor. Garibaldi
Meydanı çevresini Taksim Meydanı etrafı olarak değerlendirebilirsiniz. Meydan’da gezerken şehrin en turistik yerlerini de görebilirsiniz, Getto olarak değerlendirilebilecek dikkatlice yürünmesi gereken bölgelere de yönelebilirsiniz. Birbirine çok yakın binalar ve İtalya standartlarından daha da dar sokaklarla karşılaşmanız muhtemel.
Şehirde raylı sistem çok geniş bir ağa sahip değil. Fakat oldukça düzgün ve temiz. Devlet, ulaşıma hem teknik hem de görsel olarak çok önem veriyor. Sanatçılara dizayn ettirilen metro istasyonları Dünya’da görebileceğiniz en güzel metro istasyonları olacak. Devlet tüm istasyonları bu şekilde bitirmeyi planlamayı düşünüyor. En büyüleyici olan duraklar Universita ve Toledo durakları. Napoli’nin en çok vakit geçirmeyi tercih edeceğiniz bölümü daha çok Garibaldi İstasyonundan Toledo İstasyonuna kadar olan bölge olacak. Kartpostal manzaraların yakalandığı yat limanı ve sahil şeridine sahip “Lungomare” , yaz sezonu dışında pek hareketli olduğu söylenemez. UNESCO Dünya Mirası Castel Nuovo isimli kale muazzam bir konumda.
İstanbul’da İstiklal Caddesi, İzmir’de Kıbrıs Şehitleri Caddesi, Ankara’da Tunalı Hilmi Caddesi neyse Napoli’de Via(Yol) Toledo odur. Lüks markaların ve kafelerin olduğu bölge olan Chiaia özellikle ilginizi çekecektir. Pizzanın en iyisinin İtalya’da yendiğini düşünürsek, anavatanının da Napoli olduğu söylenir. En sevdikleri pizza çeşidi Türkiye’de genelde yanlış servis edilerek sunulan ve Napolitan Pizza olarak bilinen Naepolitane diyebiliriz. Domates sosu yoğunlukta ve üzerine mozzarella parçaları ile sunulan Naepolitane pizza ve bir diğeri ise Naepolitane’ye çok benzeyen Margherita pizza. Napolide bir pizzacıya muhakkak gitmenizi tavsiye ederim. Gino Sorbillo isimli bu pizzacıda yer bulması oldukça zordur. İsminizi yazdırırsınız ve içeride yer bulabilmek için isminizin okunmasını beklersiniz. İşin ilginç tarafı Gino Sorbillo’nun etrafındaki cafelerde, isminin söylenmesini bekleyen birçok insanı otururken bulabilirsiniz. Standart bir öğünün size maliyeti 10 Euro’dan başlayıp 35-40 Euro’ya kadar çıkar.
Napoli halkına göre onlar Napolilidir. İtalyan değil. Duvarlarda denk geleceğiniz Napolililer için efsane olan Diego Armando Maradona grafiti çalışmaları… Dar sokaklarda maç yapan çocuklar… Şehrin konumundan dolayı Napoli’nin içlerine girmeye çalıştıkça yukarıya doğru ilerliyorsunuz. Bu muhitler genelde eski ve imkanları pek olmayan Napolililerin oturdukları muhitler oluyor. RIONE ALTO ve ARENELLA bölgeleri bunlardan bazılarıdır. Halkın İngilizcesi genelde orta seviye veya daha düşük. Eski Napolililer bize benzer. Sıfır İngilizcesi olsa da sizi zorla tutar telefonuna uygulama indirir ve o cümleyi muhakkak bulup bağırarak tarif eder.
Kuzeydeki büyük şehirlerde trafik kuralları neredeyse kusursuz uygulanır ve korna sesi bile çok nedir duyarsınız. Napoli’de güney İtalya’ya başladığınızı hissediyorsunuz. Araba camlarından sarkan kollar, kornalar, kırmızı ışıkta geçen arabalar, sanki kavga çıkmış gibi sohbet eden emektar Napolili amcalar.
Napoli’yi gezdikçe size “ben sadece turistik bir şehir değilim” dediğini hissedersiniz. Minyatür sanatçıları, koyları, limanları, tarihi yeraltı müzeleri, eski ve yeni binaları, küçük Vatikan plebiscito meydanı, 1890 yapımlı avm Galleria Umberto, Pompei, limoncello, büyük veba salgını zamanı ölen binlerce insanın atıldığı ve sonradan Napolililerin düzenleyip saygı mezarlığı haline getirdiği mağara, her an patlayabilir yanardağı Vezüv, dükkanlarda satılan Trump fotoğraflı tuvalet kağıtları, Maradona bibloları, hayatın çok lüks yaşandığı sahil bölgesi ve bir yandan birbirlerine astıkları çarşaflarla bağlanmış kendi halinde “diğer Napoli” evleri…
Napoli Havalimanında Türkiye uçağını beklerken, bu şehrin kendisini kataloglardan gizlediğini ve sadece kendisine gelenlere sunacağı bir karakteri olduğunu fark edersiniz.
İngiltere'de Lise Hayalim Sonunda Gerçek Oldu!
Öğrencimiz Yusuf Capar'ın İngiltere'de lise değişim süreci ve Canterbury deneyimleri Devamı
Yusuf Capar
Öğrenci
İngiltere'de Lise Değişim Sürecim
Öğrencimiz Şevval Duru'nun İngiltere'de lise değişim süreci ve Canterbury deneyimleri Devamı
Sevval Duru Dopoglu
Öğrenci
Academix ile Brighton'da Dil Okulu Deneyimim
Öğrencimiz Fulya Özmantar'ın danışmanı yardımıyla Academix'le Brighton'da dil eğitimi Devamı
Fulya Özmantar
Öğrenci
Academix ile İrlanda'da Üniversite Eğitimim
academix ile irlanda'da eğitim alan öğrencimiz Dublin City University'deki tecrübelerini bizimle paylaşıyor Devamı
Can YÜCEL
Öğrenci