Gidilecek başka ülkeler varken neden İrlanda’yı seçtin derseniz, burada yarı zamanlı çalışma imkânınız mevcut diğer ülkelerde genelde çalışma şansınız yok ve ana dilinin İngilizce olması ayrı bir artısı. Ama şunu söylemem gerekir ki İrlanda diğer ülkelere nazaran biraz pahalı özellikle kiralar Dublin’de yüksek ve ev bulması zor olabiliyor birçok kişiye mail veya telefon yoluyla ulaşmaya çalışıyorsunuz bazıları cevap bile vermezken ulaşabildiklerinizde sizden birçok şey isteyebiliyor (Cv, referans mektubu, vb.). İlk ay aile yanında kaldıktan sonra 7 Brezilyalı ile eve çıkmama rağmen aylık 550 euro gibi bir kira verdim. Tabi daha ucuza ev bulmakta mümkün ama burada ev bulmanın zorlukları ve 8 arkadaş beraber çıkmak isteme sebebiyle evi tuttuk. 3 katlı; ilk katı mutfak ve oturma odası, 2. Ve 3.katlar banyo ve 2’şer yatak odası olan bu ev şehir merkezine oldukça yakındı. İş bulma konusuna gelirsek ilk başta Cv’nizi İngilizce formatında güzel bir şekilde hazırlamalısınız, Atlas Dil Okulu’nun ‘Job Shop’ adı altında her hafta iş bulma ve Cv hazırlama ile ilgili dersleri oluyor, isterseniz katılabilirsiniz kesinlikle tavsiye ederim çünkü Türkiye ve yurtdışındaki Cv’ler birbirinden oldukça farklı oluyor. Cv’niz hazır olduktan sonra Cv nizle Dublin sokaklarını dolaşıp işyerleri üzerindeki ilanlara bakarak iş başvurunuzu yapabilirsiniz. Ya da bazı web siteleri üzerinden de iş başvurusu yapabilirsiniz. (Indeed, vb.) Kitchen porter(bildiğiniz bulaşıkçı😊) olarak iş bulmak en kolayı ama oldukça yorucu bir iş onu söyleyeyim ama ilk başta para kazanmak için başlanabilir.
Dublin’e gelmek için en ucuz havayolu şirketi olduğu için Ryanair’i tercih ettim. Adana’dan direk uçuş olmadığı için önce Dalamana otobüsle geldim sonrasında taksi ile Dalaman Havaalanına. 2 Haziran Pazar günü Dublin’e indiğimde oldukça soğuk ve rüzgarlıydı. Yanınız da mutlak ceket, yağmurluk bulundurun havası oldukça dengesiz olabiliyor. Havaalanı karşılama almadığım için 3 seçeneğim vardı otobüs, taksi ya da Airlink adlı havaalanı servisi, ben en ucuz olan otobüsü tercih ettim. Otobüs kartınız olmadığı için şoföre 3 Euro vermeniz gerekiyor o da size fiş veriyor. Fişi atmayın daha önce hiç denk gelmedim ama kontrol olursa göstermeniz isteniyor gösteremezseniz yüksek bir cezası var. Dublin’de otobüse bindiğinizde ilk olarak gideceğiniz yeri şoföre söylemeniz gerekiyor eğer öğrenci kartınız (student leap card) varsa gerek yok sonrasında iki seçeneğiniz var ya kart göstereceksiniz ya da makineye bozuk para atacaksınız mutlaka bozuk para bulundurun eğer kâğıt para varsa üstünü alamıyorsunuz maalesef. Bütün otobüslerde ücretsiz Wi-Fi mevcut (oldukça hızlı) çoğu otobüslerin koltuklarında USB girişi mevcut ki telefonunuzu şarj edebilirsiniz yolculuk boyunca😊. Unutmadan söyleyeyim otobüse binerken şoföre selam vermek ve inerken şoföre teşekkür etmek bir adet burada. Bindiğim otobüs kalacağım ailenin evine gitmiyordu indikten sonra çok uzun bir mesafe olmadığı için yürümeyi tercih ettim tavsiye etmiyorum yapmayın bavulla yürümek oldukça problem ☹ belli bir mesafe yürüdükten sonra İrlandalı bir aile benim acı çeken halimi görmüş olacak ki yanımda arabayla durdular. Güler yüzlü bir şekilde kendilerini tanıttıktan sonra bavullarımı araca yerleştirmeme yardım ettiler kalacağım yere kadar gidene kadar bazı tavsiyelerde bulundular İngilizcemi geliştirmemle ilgili. O an anladım ki İrlandalılar sıcakkanlı ve yardımseverler. Evin kapısını çaldığımda ev sahibi hanımefendi beni oldukça güler yüzlü karşıladı hemen sonrasında eşi geldi o da aynı şekilde davrandı yolculuğumun nasıl geçtiğini evi bulurken zorlanıp zorlanmadığımı sordular yürüdüğümü öğrenince keşke arasaydın biz sana yardımcı oluruz demeleri beni oldukça mutlu etti aile sıcaklığını orada hissettim. Evi ve odamı tanıttıktan sonra onlara hediyem olan lokum ve Türk çayını verdim mutlulukları görmeye değerdi. Ondan sonrasında hanımefendi aç olduğumu düşünerek bana yemek hazırlamış ben yemeğimi yerken aynı zamanda sohbet etmeye devam ettik ev kurallarını sordum kendisine evde sadece tek kuralın olduğunu onunda akşam 8’den sonra yemek hazırlayamayacağını ya da benim mutfağı kullanamayacağımı söyledi. Onun dışında herhangi bir kısıtlama yoktu. Tabi ki herkes benim kadar şanslı değilmiş bazı aileler bu kadar sıcakkanlı olmayabiliyor hatta duş zamanı olan aileler bile mevcut size tavsiyem aileyle tanışır tanışmaz ev kurallarını öğrenmeniz ve ona göre hareket etmeniz.
Ertesi gün banka tatili olduğu için Dublin’i gezecek biraz zaman bulabildim. Atlas’ın bulunduğu Richmond Street’ten başlayarak şehrin iki ana alışveriş caddesinden en ünlüsü olan Grafton Street’e doğru yürürken insan şehrin ne kadar düzenli ve eski olduğunu görebiliyor. Grafton Street’e varmadan hemen önce St. Stephen’s Green bulunmakta. 9 hektarlık bir alana yayılmış olan geniş park gerçi insanlar buraya park demiyor ilginç bir şekilde, ağaçlarla çevrilmiş ve güzel çiçeklerle donatılmış diğer yandan birçok heykel görebilirsiniz. Grafton’a vardığınızda resmen bir insan seliyle karşılaşıyorsunuz (İstanbul’la kıyaslanmaz tabi ki 😊) herkes orada. Oraya vardığımızda ilk işimiz bana bir telefon hattı almak olduğu için genellikle buraya gelen öğrenci ve turistlerin tercih ettiği Three hattını tercih ettim oldukça ucuz 20 euro karşılığında sınırsız internet erişimine ve Three hatları arasında ücretsiz konuşma imkanına sahip oluyorsunuz. Burada hat almak oldukça kolay içeri girip hat almak istediğinizi söylüyorsunuz size sim kartı vermesi ve sizin oradan ayrılmanız 5 dk. bile sürmüyor. Birkaç saat içinde de hattınız kullanıma hazır hale geliyor. Neyse Grafton Street’e gelecek olursak pahalı markaları bulabileceğiniz şehrin en kalabalık alışveriş caddelerinden birisi. Caddenin sonunda Trinity College’ı görebilirsiniz ülkenin en meşhur okulu Oscar Wilde, Katie Mcgrath gibi meşhur isimleri de mezun eden üniversite kaliteli ve bir o kadarda pahalı. Student leap card alacağınız zamanda buraya gelmeniz gerekecek. Sonrasında meşhur Temple Bar bölgesi bildiğiniz barlar sokağı. Birçok Irish Pub olmakla beraber en meşhuru tabi ki de Temple Bar herkesin yaptığı gibi sizde barın o meşhur köşesinde fotoğraf çekmeden duramayacaksınız. Bu bölgede biralar genellikle 6,5 euro civarı. Tabi bu son durağımız değildi şehri ikiye bölen Liffey Nehrinden geçip O’Connell Street üzerinde bulunan yerli insanların sevmediği 121 metre uzunluğundaki Spire’e kadar yürümeye devam ettik. Çokta bir esprisi yok insanlar sevmemekte haklılar aslında. Ve beklediğim o gün geldi çattı okulun ilk günü😊. Okula geldikten sonra resepsiyona uğrayım ilk gününüz olduğunuzu söylüyorsunuz. Benim buraya gelmemde yardımcı olan Academix’i ve Nuri Beyi unutmak olmaz. Buraya gelmeden önce beni her konuda bilgilendirdiler karşılaşabileceğim zorlukları anlattılar. Buraya geldikten sonrada iletişimi kesmeden bana yardımcı oldular. Eğer yurtdışına eğitim için gidiyorsanız kesinlikle onlara uğramalısınız. Onlara sonsuz teşekkürler😊😊
Hasan Can ULUDAĞ
Atlas Language School Dil Okulu - Dublin, İrlanda
2019 Yurtdışı Dil Okulu Öğrencisi
Academix Danışmanı: Nuri Şekip KUYULULU, Taksim Şube
nuri@academix.com.tr
+90 212 249 94 89 | +90 553 697 18 00
İngiltere'de Lise Hayalim Sonunda Gerçek Oldu!
Öğrencimiz Yusuf Capar'ın İngiltere'de lise değişim süreci ve Canterbury deneyimleri Devamı
Yusuf Capar
Öğrenci
İngiltere'de Lise Değişim Sürecim
Öğrencimiz Şevval Duru'nun İngiltere'de lise değişim süreci ve Canterbury deneyimleri Devamı
Sevval Duru Dopoglu
Öğrenci
Academix ile Brighton'da Dil Okulu Deneyimim
Öğrencimiz Fulya Özmantar'ın danışmanı yardımıyla Academix'le Brighton'da dil eğitimi Devamı
Fulya Özmantar
Öğrenci
Academix ile İrlanda'da Üniversite Eğitimim
academix ile irlanda'da eğitim alan öğrencimiz Dublin City University'deki tecrübelerini bizimle paylaşıyor Devamı
Can YÜCEL
Öğrenci