KAPLAN LONDRA COVENT GARDEN DİL OKULU

Her dil yerinde öğrenilir düşüncesine hep sahiptim. Ama uzun süreliğine başka bir ülkede yaşamak istemiyordum. Bir cesaret ile internet üzerinden araştırmaya başladım. Academix'in sayfasına girip okulları, yorumları inceledim. Ertesi gün kendimi Academix Bakırköy şubesinde buldum.

Danışmanım Yeşim hanım ile birlikte okullar ve konaklama için yurtlar hakkında detaylı şekilde konuştuk. Daha Londra'ya gitmeden Londra hakkında fikir sahibi olmamı sağladı. Kaplan International Covent Garden okuluna karar verdim ve yurt olarakta Chapter Highbury'yi seçtim. İkisininde konumu gerçekten çok iyiydi. Kaplan Covent Garden, Holborn metro istasyonuna 2 dakikalık bir yürüme mesafesindeydi. Ve şehrin tam anlamı ile merkezinde yer alıyordu. Holborn'da bir çok cafe, fastfood restoranı bulabiliyorsunuz. Covent Garden'a yürüyerek 5-10 dakikalık bir mesafede.



Yurdum ise Holloway Road metro istasyonunun tam yanında yer alıyordu. Yine bulunduğu mevki de bir çok fastfood restorantı vardı. Hatta Holloway'e doğru yürüdükçe bir çok Türk restoranı ve Türk mağazaları ve benim en çok kullandığım Türk marketini bulabiliyorsunuz. Türk markaları ile geçiminizi sağlamaya devam edebilirsiniz.
Londra'yı seçme sebebim büyük şehir olmasıydı. Çünkü küçük bir yerde böyle bir deneyimin daha sıkıcı olacağını düşünmüştüm. Ancak yine de daha lokal şehirleri de gezme imkanım oldu. Oxford ve Cambridge gerçekten tam bir öğrenci şehri. Nüfus oldukça genç ve çoğu üniversite öğrencisi. Brighton ise çok güzel bir şehir. Özellikle deniz kenarı sevenler için. Çok güzel bir sahili var. Ben kış mevsiminde ordaydım. Bence yazın daha da güzel oluyordur. Aynı zamanda şehir merkezinde çok güzel publar da var. Ama yine de Londra bir başkaydı. İstediğiniz herşeye istediğiniz zaman ulaşabileceğiniz bir şehir.



Gidip gelen herkesten duyduğum ilk şey "çok pahalı bir şehir". Ancak abartıldığı kadar değil. Eğer şehrin merkezinde yemek yiyip alışveriş yapmak istiyorsanız tabi ki de pahalı. Çünkü turistik yerler her zaman pahalıdır. Ancak lokal bölgelerde yemek yer market alışverişinizi yaparsanız oldukça makul fiyatlarla karşılaşabilirsiniz. Bahsetmek istediğim bir diğer konuda trafik kuralları. Zaten trafik bize göre oldukça komplike bir şekilde. İlk zamanlarda karşıya geçerken "Ne tarafa bakıyoruz şimdi?" gibi ikilemlerde kalıyor insan. Bu sonrasında alışılan bir durum. Ancak Avrupa ülkelerinin çoğunda yolda yaya varsa araba çoğu zaman yayaya geçmesi için yol vermesiydi. İngiltere bu tabularımı tamamen yıktı. Eğer "Burası Avrupa. Ne de olsa araba durur" derseniz yanılınırsınız. Otobüsler dahil hiçbir araç yol hakkı kendisininken size yol vermez. Trafik ışıklarına kesinlikle ve kesinlikle uyarak hareket etmelisiniz yoksa arabalar siz geçiyorsunuz diye durmaz. Bazı sokaklarda trafik ışığı yok. İşte orda öncelik sizin.



Peki herşey mi güzeldi Londra'da hiç mi kötü bişey yoktu diycek olursanız tabiki de herşey dört dörtlük değildi. Herkes için en büyük problem havanın kapalı olması ve sürekli soğuk olması. Ancak kışı sevdiğimden sanırım bu beni o kadar da etkilemedi. Benim en sinir olduğum kısım ise çok aşırı bir kalabalık olması. Özellikle metronun! Bazı zamanlar önümden 6-7 metro geçti binemediğim. Ancak onunda şöyle bir çözümü var; baş ve son vagonlar genelde daha tenha oluyor ve sabah 8'den önce daha boş oluyor. Yaşadıkça öğreniyor insan bununda yollarını. Akşam saati 6 gibi ise metro istasyonunda bulunmak bir işkence. Cuma ve Cumartesi akşamları yoğunluk 11-12'ye kadar sürüyor. Yoğun saatlerde kullanmadığınız sürece o kadar da katlanılmaz bir sorun değil.
Çok fazla istemeyerek gitmiş olsam da şuan "İyi ki gitmişim" diyorum. Hayatımda yaşadığım inanılmaz bir deneyimdi. Hem İngilizce hemde sosyal anlamda hayatıma çok şey kattı. Gitmek isteyen herkese şiddetle tavsiye ediyorum. Academix'e ve danışmanım Yeşim hanıma teşekkürler herşey için.

Işın Taha Dandin
Kaplan International College – Londra Covent Garden, İNGİLTERE
2016 Dil Okulu Öğrencisi
Academix Danışmanı: Yeşim Şahin
yesim@academix.com.tr
+90 212 660 70 14 | 0507 179 5961