Milenyum sonrasında hızla küreselleşen dünyamızda iş imkanları ve çalışma alanları çeşitlilik göstermeye başladı. Bu pastanın en büyük dilimi ise iş ve teknoloji dünyasıdır. Birçok ülkenin en son teknolojiyi yakalamak için nasıl bir rekabete giriştiğini son yıllarda net bir şekilde görmekteyiz. Bu çarkın içinde yer alabilmek için ortak kullanım dili olan İngilizce’yi iyi derecede kullanmak, artık bir ön koşul haline gelmiştir.
Dil eğitimini, ülkemizde bulunan dil okullarında almaya yıllardır gayret ediyoruz. Gramer eğitiminde çok da geride olmamamıza rağmen, pratik eksikliğimiz dolayısıyla İngilizce konusunda öz güvenimizi bir türlü tam anlamıyla oturtamadık. Bunun bireysel başarıyla ilintili olduğunu düşünmüyorum. Bazı ülkelerde daha ilkokul seviyesindeki çocukların, birden fazla dil kullanabildiğini gördükçe; bunun aslında kişinin öğrenme yeteneğinden ziyade, yanlış kullanılan öğretim metodlarından kaynaklandığını anlamak çok da zor değil.
Ülkemizde yabancı dil eğitimleri konusunda son yıllarda büyük bir hareketlenme gözlenmekte ve yatırımlar da artmaktadır. Mutlaka zamanla da gelişeceğine inancımız var. Ancak bizim bu gelişmeyi bekleyecek zamanımız bulunmuyor. Zaman ilerliyor ve bizim bir an önce kariyerimize yön vermemiz gerekiyor. Bu yüzden, insanlar dil okuluna gitmeye karar verdiklerinde; bizzat yerinde yaşayarak, yaşamın içinde o dili öğrenmeyi tercih etmektedir. Bu, bizim için her zaman daha sağlıklı ve daha kestirme yol olacaktır.
Dil okulları için ağırlıklı olarak anadili İngilizce olan ülkelere yöneliyoruz. Bu ülkeler arasında en popüler olanları ise her zaman ABD ve İngiltere olmuştur. Son yıllarda uzun dönemli dil eğitimleri için yüksek yaşam standartları sebebiyle Kanada ve Avustralya bu listeye eklenmişken; maalesef ki son birkaç yıldır dövizde meydana gelen kur artışları sebebiyle Malta, İrlanda ve Güney Afrika da ekonomik oldukları düşünülerek bu ülkelere alternatif olmaya başlamıştır.
Dil eğitiminde Türk öğrencilerin değişmeyen önceliği ise her zaman ABD olmuştur. Amerika’nın bu liderliğinin belli başlı sebepleri vardır. Bana göre en önemli sebebi; her öğrencinin kendi ilgi, karakter ve zevkine göre bir şehir bulabilmesidir. Kalabalık ve hareketli bir yerde yaşamak isteyen, sakin bölge isteyen, sıcak iklim isteyen, ucuz eyalet isteyen, mesleğine katkıda bulunacak Silikon vadisi, Los Angeles film stüdyoları, New York borsası, Harvard ve MIT üniversiteleri… gibi yerleri gezmek isteyen, herkese göre bir yer mutlaka vardır.
ABD’de dil eğitimi almak için tercih edilen belli başlı şehirler; New York, Boston, Chicago, San Francisco, Los Angeles, San Diego ve Miami’dir. ABD dil okulları fiyatları da şehre, okulun kalitesine, gidilen tarihe ve kalınan süreye göre değişmektedir. Okulların eğitim kaliteleri ve fiyatları konusunda bizlerden destek alarak, araştırmalarınız esnasında karşılaşacağınız yüzlerce dil okulundan sizin için en uygun olanını rahatça seçebilirsiniz. Türkiye genelinde bulunan 12 şubemizden biri mutlaka size yakındır.
En kısa zamanda görüşmek dileğiyle…
İngiltere'de Lise Hayalim Sonunda Gerçek Oldu!
Öğrencimiz Yusuf Capar'ın İngiltere'de lise değişim süreci ve Canterbury deneyimleri Devamı
Yusuf Capar
Öğrenci
İngiltere'de Lise Değişim Sürecim
Öğrencimiz Şevval Duru'nun İngiltere'de lise değişim süreci ve Canterbury deneyimleri Devamı
Sevval Duru Dopoglu
Öğrenci
Academix ile Brighton'da Dil Okulu Deneyimim
Öğrencimiz Fulya Özmantar'ın danışmanı yardımıyla Academix'le Brighton'da dil eğitimi Devamı
Fulya Özmantar
Öğrenci
Academix ile İrlanda'da Üniversite Eğitimim
academix ile irlanda'da eğitim alan öğrencimiz Dublin City University'deki tecrübelerini bizimle paylaşıyor Devamı
Can YÜCEL
Öğrenci